Her insanın içinde beslediği bir şey vardır. Hem besler, hem de onunla beslenir.

İnsan; kendi içinde sertlik(kabalık), tartışma veya kavga etme, hayasızlık(utanmazlık) gibi benzer kötü ahlakı besliyorsa hem bunu dışına yansıtır hem de seçimlerini de bu ahlaka uygun yada benzer yapar çünkü aynı zamanda bundan besleniyordur. Her kim de kendi içinde yumuşak huyluluk, edep, iffet, sakinlik ve iyilik gibi güzel ahlakı besliyorsa ona göre davranır ve seçimlerini de…

Her insan kendi kişisel gelişiminin farkında olmalı, bunun için de kendini gözlemlemeli..

Ne bu dünyada, ne de öldükten sonraki ahiret hayatında KEŞKE demeyeceği şeyler yapmalı. Her insan, kendi iç mahkemesini kurmalı ve yargılamalı; ne durumdayım? yaşamımdaki eğilimlerim(yani yönelimlerim) nasıl? isteklerim ve arzularım beni nasıl bir insan yaptı? iyi mi yoksa kötü yönde mi gidiyorum? yanlışlarım neler? doğru olan nedir? yapmam ve yapmamam gerekenler neler? değiştirmem gerekenler neler?…

Tekrar et, sabit kalsın

Allahü Teala’nın lütfu ve yardımıyla; tekrarlamak, bilgileri akılda kalıcı hale getirir. Tekrarlamak, deneyimleri daha iyi hale getirir. Tekrarlamak, tecrübe sahibi olmak demektir. Tekrarlamak, insanı donanımlı kılar. Unutmamak ve akılda tutmak lazımdır ki; Allahü Teala, akıl sahibi olan her insana yardım etmektedir, ne zaman ki akıl sahibi olan insandan inayetini yani yardımını çeker, o zaman akıl…

İradesi her şeyin üzerinde olan Allah, 3600 yıl sonra mührün açılması görevini Profesör Collins’e vermişti.

Profesör Dr. Steven Collins, NATA onaylı Avustralya Ulusal CJD Sicil ve Milli Demans Tanı laboratuvarının eş direktörüdür. Bunların yanı sıra Arkeoloji Yüksek okulu Baş Arkeolog ve Arkeoloji Koleji Dekanı, Veritas International Üniversitesi ve Danışmanlık Araştırma Profesörü olup Trinity Southwest Üniversitesindendir. Profesör Steven Collins, İncil’deki Sodom ve Gomorra yani Kur’an-ı Kerim’de geçen Lut Kavmi insanlarının yaşadıkları tarihi ortaya…

Yapmadıklarımızdan ve yaptıklarımızdan dolayı pişman olacağımız bir zaman gelecek. Geç olmadan rüzgarı arkanıza alın ve demir alın.

Hayatınızda veya kendinizde bazı şeyleri değiştirmek isteyenleriniz vardır. Değişimleriniz iyi ve hayır yönünde olmalı. Kaç yaşında olduğunuzun ve bundan önce ne yaptığınızın bir önemi yok çünkü Allah’ın kapısı her daim açık. Peki nereden ve nasıl başlamalı bu değişim? İş dünyasında kalite yönetim sisteminde Düzeltici ve Önleyici Faaliyetler vardır, her insan bunu kendisi için de uygulayabilir….

Hile, bir insanın karşısındakini veya bir kurumu “kasıtlı olarak” yanıltması ve aldatmasıdır. İlk hile yapan ise şeytandır. Hile yapan her insan şeytanın grubundadır.

Hile ile iş yapan üzüntü veya sıkıntı ile can verir. Şüphesiz hile yapan insan, şeytanın sonunda gideceği yer neresi ise o da aynı yere gidecektir.  Peki neden? Çünkü Fahr-i Kainat Peygamberi Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, hile yapanın kendi ümmetinden olmadığını bildirmiştir. (bknz. Buhârî, “Îmân”, 164; Tirmizî, “Büyûʿ”, 72; Ebû Dâvûd, “Büyûʿ”, 50) Muhammed…

Bir çok insanın Kur’an hususunda kör noktası ve ön yargıları vardır fakat Kur’an, insanın hem vicdanına hem aklına hitap ederek düşünmeye yönlendirmektedir.

Onlardan birisi de Özer Ozankaya’dır, şöyle demiştir; “İnanç/din, bilginin sınırları dışında kalır, bilginin bittiği yerde(inanç/din) başlar. Bilgi ise bilimsel yöntemlerle doğrulanma olanağına kavuşan düşünce ve görüşlere denir.”  Ozankaya ve onun gibi düşünenlerin aksine mantıklı açıklamalar vardır. Şöyle ki; Bilim ancak delil(ispat) ile çalışır. 1935 Yılında henüz 15 yaşında ve Hristiyan kolejinde bir öğrenci iken bir saha…

Her kim “Kur’an-ı Kerim’i arapça olarak okumak benim için yeterli, anlamak önemli değil” diye düşünürse işte o kişi yanlışa sapmaya yakın olanlardandır.

Sırrı mukaddes kılınsın Abdülkadir-i Geylani Gunyet’üt Talibin kitabında şöyle bahseder; İtikadımız(kesin olan inancımız) odur ki; Dille söylemek, kalben de bilmek ve hissetmek, İslam’ın esasları olan emir ve yasaklara göre hareket etmektir. İman(inanç); Allah’ın hoşnud/razı oldukları ile artar, emir ve yasaklara itaat etmeyen ve Allah’ın razı olacağı şekilde yaşamaya çalışmayanın ise eksilir ki bu kişiye isyankar…

“Nahl suresinin 66.ayeti, kimyanın ve sindirim fizyolojisinin elde ettiği ilerlemelerle anlaşılmıştır.” Profesör Dr. Maurice Bucaille

Fakat bir Türk olan Özer Ozankaya şöyle demiştir; “İnanç/din, bilginin sınırları dışında kalır, bilginin bittiği yerde(inanç/din) başlar. Bilgi ise bilimsel yöntemlerle doğrulanma olanağına kavuşan düşünce ve görüşlere denir.” Ozankaya ve onun gibi ön yargı, yanlış düşünceye sahip olup “din/inancın olduğu yerde cehaletin/bilgisizliğin” olduğunu öne sürenlere karşın bilim insanlarının keşfi sonucunda elde edilen bilgiler Kur’an ayetleriyle…