Ne mutlu, hem kendine hem de yaratılana kötülük yapmayana ve ne mutlu hem kendine hem de yaratılana iyilik yapana

2403. Hadis – Ebû Hüreyre’den radıyallahu anh rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Her ölen mutlaka pişmanlık duyacaktır. Ashab: Neden pişmanlık duyacak? dediler. Şöyle buyurdu; “İyilik eden kimse iyiliğini artırmamış olduğuna, kötülük eden kişiler ise kötülüklerden vazgeçmemiş olduğuna pişman olacaktır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.) Kim zerre miktarı hayır(iyilik) yapmışsa onu (karşılığını…

“Pişman olmadan (ölmeden)önce(kendinize gelip) tefekkür edip amel işleyiniz. Dünyâya aldanmayınız. Çünkü dünyâda sağlam ve sıhhatli olan, hastalanır. Yeni olan eskir. Nîmetleri yok olur. Gençler ihtiyarlar” Fudayl bin İyâd sırrı mukaddes kılınsın

İnsanın başına kendi zararına gelebilecek her ne varsa, çoğu aldanmaktan kaynaklanmaktadır. “Bir şey olmaz” der, aldanır.. “Sonra” der, aldanır.. “İlerde” der, aldanır.. “Helal” der, aldanır.. Sağlığına güvenir, aldanır.. Parasına güvenir, aldanır.. 2306. Hadis – Ebû Hüreyre’den radıyallahu anh rivâyete göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Yedi şey gelmezden önce hayırlı amelleri işlemeye devam edin,…

Çünkü geçen zaman bir daha geri gelmez.

Çok önemli olan vakit sermayeni kıymetlendirmeye gayret eyle. Yarına çıkıp çıkmayacağın ise belli olmadığından yarını beklemek, yarın yaparım demek, üzüntü ve pişmanlığa yol açar. O halde sakın sakın elinde bulunan vaktini mâlâyâni(anlamsız-boş-faydasız), dünya ve âhirete faydası olmayan Allahü teâlâ’nın râzı olmadığı, beğenmediği şeyler ile zâyi etme. İçinde bulunduğun anda Allahü teâlâ’nın râzı olduğu beğendiği şeylere…

Yapmadıklarımızdan ve yaptıklarımızdan dolayı pişman olacağımız bir zaman gelecek. Geç olmadan rüzgarı arkanıza alın ve demir alın.

Hayatınızda veya kendinizde bazı şeyleri değiştirmek isteyenleriniz vardır. Değişimleriniz iyi ve hayır yönünde olmalı. Kaç yaşında olduğunuzun ve bundan önce ne yaptığınızın bir önemi yok çünkü Allah’ın kapısı her daim açık. Peki nereden ve nasıl başlamalı bu değişim? İş dünyasında kalite yönetim sisteminde Düzeltici ve Önleyici Faaliyetler vardır, her insan bunu kendisi için de uygulayabilir….

Hile, bir insanın karşısındakini veya bir kurumu “kasıtlı olarak” yanıltması ve aldatmasıdır. İlk hile yapan ise şeytandır. Hile yapan her insan şeytanın grubundadır.

Hile ile iş yapan üzüntü veya sıkıntı ile can verir. Şüphesiz hile yapan insan, şeytanın sonunda gideceği yer neresi ise o da aynı yere gidecektir.  Peki neden? Çünkü Fahr-i Kainat Peygamberi Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, hile yapanın kendi ümmetinden olmadığını bildirmiştir. (bknz. Buhârî, “Îmân”, 164; Tirmizî, “Büyûʿ”, 72; Ebû Dâvûd, “Büyûʿ”, 50) Muhammed…

Sadece bir söz yeterli olmasa gerek..

İnsan sarılmış ise dünyâ’ya muhabbetle. Ve bir günah işleyip üzülmüyorsa şâyet Onun her nefesine, yazılır bir mâsiyet(günah). Demek ki tövbe etmek ne kadar lâzım bize. Eğer tövbe edersek şartlarına uyarak, Günahları sevaba çevirir Cenâb-ı Hak. İstiğfâr’ın üç şartı vardır ki onlar şudur: Birincisi günaha gönülden pişman olur. İkincisi, Allah’a tövbe eder diliyle, Üçüncüsü, o işi…

Talebesi Abdül’âl’ın, tövbe-i nasûhun ne olduğunu sorması üzerine Ahmed-i Bedevi sırrı mukaddes kılınsın şöyle buyurdu..

“Tövbenin hakikati, geçmiş günahlara pişman olmak, gelecekte olacağa istigfâr(Allah’tan affını istemek) etmek, affını istemektir. İşlenen günâha tamamen(samimi ve içten) pişman ve bîzâr(o günahtan rahatsız) olmak, bir daha o günahı işlememeye cân-ı gönülden azmetmek ve bu çeşit bir tövbe ile kalbi temizlemekten ibârettir.”

Onun adı nasihat almaz insandır.

Bir şey dinlediği(okuduğu) zaman, ya kendi yaşadıklarını düşünerek asıl anlaması gerekeni anlamaz(farklı anlar)ki buna en iyi örnek sırrı mukaddes kılınsın Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin ilahi aşk için yazdıklarını kendi haram olan ilişkisinde yada gereksiz hislerine binaen kullanır yada başkası adına düşünür ve kendine ders niteliğinde almaz. Sen bir de onun istediğini söyle bakalım, nasıl da alır…

“Kurtuluş için, hürriyet ve iffete dikkat edin.” Abdülhakîm Hüseynî rahmetullahi aleyh

Abdülhakîm Hüseynî gittiği yerlerde hem talebe okutup ilim öğretti, hem de sohbetleriyle insanlara dünyâda ve âhirette mutlu olmanın yollarını gösterdi. Talebelerinden birisinin; “Canım Gavs’a kurbân olsun! Bize öyle bir nasîhatte bulununuz ki dünyâ ve âhirette bizim kurtuluşumuza vesîle olsun.” dedi. Abdülhakîm Hüseynî Efendi; “Kurtuluş için hürriyet ve iffete dikkat edin.” buyurdu. Talebesi; “Efendim hürriyet ve…