“Acabâ Allahü teâlâ indinde hâlim nicedir?” diye düşündü, Allah’tan gelen cevap ise en büyük zenginlikti…

Evliya’nın büyüklerinden olan Ali Bin Muvaffak sırrı mukaddes kılınsın bir zaman Kâbe-i muazzamayı tavaf ettikten sonra altın oluğun hizasında oturup tefekküre daldı.  “Acabâ Allahü teâlâ indinde hâlim nicedir?” diye düşündü. Bu hâlde iken kendinden geçti uyudu. Rüyasında kendisine; “Ey Ali bin Muvaffak! Elbette sen, evine sevdiğini ve seni seveni dâvet edersin. Biz de sevdiğimizi çağırırız.”…

Bizi yaratan Allah’ı öğrendikçe biliyor(tanıyor), bildikçe seviyoruz. Bilmek neden bu kadar önemli? Çünkü insan, bilmediğinden(tanımadığından) korkar veya uzak durur, bilen ise bilgisi arttıkça korkmaktan çok, saygı duyar ve değil uzak durmak, yakınlaşmak ve O’nu hoşnud etmek için çaba gösterir.

Seven sevdiğine saygı duyar Saygı duymak ise hiçbir şey yapmamak değil, sevgisini ve saygısını göstermektir.

Allah, iyi yada kötü, mü’min yada inancı olmayan ayırt etmeksizin bütün yarattıklarına karşı sonsuz merhamet sahibi olan ve her türlü nimetleri veren Er Rahman’dır

  “Gerçek bir keşif yolculuğu, olanı yeni gözlerle görmek demektir.”  Sözlükte “merhamet etmek, severek ve acıyarak korumak” anlamındaki rahmet (ruhm, merhamet) kökünden türeyen rahmân kelimesi “şefkat ve merhamet eden, acıyan” demektir. Allah’ın Er Rahman ismi tecellisini, sevginin ve merhametin, korumanın olduğu diğer mahlukatlarda da görmemiz mümkündür; Er Rahmân; Rahmet ve merhamet, acıma, bağışlama, kalp yufkalığı, şefkat ve ihsân…

Yapmadıklarımızdan ve yaptıklarımızdan dolayı pişman olacağımız bir zaman gelecek. Geç olmadan rüzgarı arkanıza alın ve demir alın.

Hayatınızda veya kendinizde bazı şeyleri değiştirmek isteyenleriniz vardır. Değişimleriniz iyi ve hayır yönünde olmalı. Kaç yaşında olduğunuzun ve bundan önce ne yaptığınızın bir önemi yok çünkü Allah’ın kapısı her daim açık. Peki nereden ve nasıl başlamalı bu değişim? İş dünyasında kalite yönetim sisteminde Düzeltici ve Önleyici Faaliyetler vardır, her insan bunu kendisi için de uygulayabilir….

Kainatta ve yaşam içerisinde bulunan her sevgi ve merhamet Allah için olmalı, aksi menfaat olur, sıkıntı olur.

Sırrı mukaddes kılınsın büyük velilerden Ahmed bin Mesrûk rahmetullahi aleyh nasihatlerinde buyurdular ki; Kim, Allahü teâlâ’nın beğenmediği(haram-günah-yasaklar ve emirleri yapmamak) şeylere yakın olursa, bu yakınlıkların hepsi sıkıntıya dönüşür. Bir kimse Allahü teâlâ’dan başkasına(yada başka şeylere) gönül verirse, O’ndan başkasında neşe bulursa, bu neşeleri dertler ocağı olur. Ahmed bin Mesrûk insanların haklarına çok saygı gösterirdi. Sebebi…

Sevgi ve kızgınlıkta ölçülü olmak gerekir

1997.Hadis– Ebû Hüreyre’den radıyallahu anh rivâyete göre, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle demiştir; “Sevdiğin kimseyi ölçülü sev ki bir gün sevmeyeceğin bir kişi olabilir. Sevmediğin bir kimseyi de ölçülü şekilde sevme ki günün birinde çok sevdiğin bir kimse olabilir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)   Kaynak : Sünen-i Tirmizi Ebu İsa(Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi onun…

Allahü teâlânın sevgisini kalplere nakşettiği için kendisine “Nakşibend” denilen Behâeddîn Buhârî Şâh-ı Nakşibend sırrı mukaddes kılınsın şöyle buyurmuştu bir zamanlar ; “Sofra başında kendinizi Allahü teâlânın huzûrunda biliniz. O’nun verdiği nîmeti yediğimizi unutmayınız.”

“Önündeki yemeği, Allahü teâlânın huzûrunda olduğunu unutmadan ye! Allahü teâlâyı hatırla, başka şeyler düşünme. Allahü teâlâ, sana senden yakındır. O’nu düşün.” Behâeddîn Buhârî Şâh-ı Nakşibend (Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi onun üzerine olsun, sırrı mukaddes kılınsın)

Sonsuz zenginliği hiç eksilmeyen Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur; “Kimdir Allah’a güzel bir borç verecek o kimse ki, Allah da o borcu kendisine kat kat ödesin. (Rızkı) Allah daraltır ve genişletir. Ancak O’na döndürüleceksiniz.” ﴾Bakara suresi, 245.ayet﴿

Abdullah İbn Mes’ûd radıyallahu anh/Allah ondan razı olsun şöyle demiştir : «Kimdir o ki, Allah’a güzel bir borç versin de Allah, onu kat kat fazlasıyla ödesin.» âyeti nazil(indirilince) olunca Ebu ed Dehdâh el-Ansârî, “Ey Allah’ın Rasûlü, Allah bizden borç mu istiyor?” diye sordu. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem : «Evet, ey Ebu Dehdah» buyurdular….

“Allah, dünyayı(insanın hayatı boyunca eline geçip sevindiği şeyleri) sevdiğine de, sevmediğine de verir. Dini(İslam’ı) ise sadece sevdiğine(sevdirir ve doğru olan yola yönlendirir) verir. Allah kime din vermiş ise muhakkak ki onu sevmiştir” Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem

Onu İslam’a hizmet ettirir, iştiyakını artırır ve sebat verir.

“Müslümanın, müslüman üzerinde hakkı vardır” Güzel ahlakın en yüksek derecelerine erişen son Peygamber Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu; “Karşılaştığında selam verir, davetine icabet eder, aksırdığı zaman elhamdülillah derse yerhamükallah/Allah sana rahmet etsin der, hastalandığında ziyaretini yapar, öldüğünde cenazesinin ardından yürür, kendisi için sevindiğini ve sevdiğini o kardeşi için de sever ve sevinir(hased-kıskançlık etmez), varlığında ve yokluğunda onun hakkında samimi olur(yüzüne farklı, arkasından farklı olmaz) ve nasihate…