Herkesin bütün gücünden soyutlandığı o kıyamet gününde, kimsenin kimseye bir faydası olamayacak. Allah’ın yüce zatının sesi müstesna, her diriltilen sessizce ve korkudan titreyerek bekleyecekler..

Her insan, o gün kendisi için kötü olarak ne hazırladığını (hatırlayacak)bilecek… Nice insanlar, Allah’ın emir ve yasaklarından haberdar ama uygulamamış olarak kıyamet gününde mahşer yerinde beklerken bazı düşüncelerde olacaklar. Düşündükçe korkuları daha da şiddetlenecek. Birileri şöyle düşünecek kendi kendini suçlayarak; “Bana hep söylenirdi(yada okurdum-izlerdim-duyardım); namazını kıl çünkü ölüm var, o gelmeden günahlardan ve haramlardan uzaklaş…

Bir gün, halk’a Cehennem azâbı’nın çok şiddetli olduğunu anlatıyordu..

Tâbiîn devrinin önde gelen fazîletli zâtlarından ve Basra velilerinden olan Alâ bin Ziyâd sırrı mukaddes kılınsın bir gün, halka Cehennem azâbının çok şiddetli olduğunu anlatıyordu. Bu sırada oradakilerden biri; “Bu, insanları ümitsizliğe düşürmek değil midir?” diye sordu. Alâ bin Ziyâd hazretleri ona; “Allahü Teala Kur’ân-ı kerîmde meâlen; “Ey (Allah’ın emir ve yasaklarına uymayarak ve günah işlemekle)…

Davet edildiğinizde icabet ediniz

Kendimizden ne kadar habersiz olduğumuzu bazı gerçekleri öğrenirken ve idrak ederken anlarız. Dünyaya gönderiliş amacımızı hatırlatanlar vardır, akıl sahipleri ve vicdanlarını dinleyenler mutlaka onlara kulak verirler.  Karşımızdaki gerçek büyük tehlike ise insan olarak istek ve arzularımıza göre yaşayarak asıl sorumluluğumuzu unutmaktır yada o sorumluluğu bilerek ve isteyerek yerine getirmemektir. Fakat her birimiz dünyaya gönderilmeden önce Allah’a…

İnsanların kendini beğenmesi ile ilgili bir soru sorulduğunda dedi ki;

Şeytan da pek fazla bilgiye sâhipti. Mantık yürütmek sûretiyle, (Allah’a)ateşin(yani kendisinin) topraktan(yani insandan) daha hayırlı olduğunu iddiâ etti. Halbuki meleklere hocalık(öğretmenlik) yapıyordu. Sonunda kendi nefsinin üstün olduğunu söyleyip kibirlendi. Böylece Allahü teâlânın gadabına(öfkesine) uğradı ve lânete müstehak oldu. Ebedî olarak rahmet dergâhından kovuldu. Ey oğlum! Sakın! Çok sakın! İyi ibâdetlerine, yüksek ilmine aldanma. Çünkü Bel’âm-ı…

Hile, bir insanın karşısındakini veya bir kurumu “kasıtlı olarak” yanıltması ve aldatmasıdır. İlk hile yapan ise şeytandır. Hile yapan her insan şeytanın grubundadır.

Hile ile iş yapan üzüntü veya sıkıntı ile can verir. Şüphesiz hile yapan insan, şeytanın sonunda gideceği yer neresi ise o da aynı yere gidecektir.  Peki neden? Çünkü Fahr-i Kainat Peygamberi Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, hile yapanın kendi ümmetinden olmadığını bildirmiştir. (bknz. Buhârî, “Îmân”, 164; Tirmizî, “Büyûʿ”, 72; Ebû Dâvûd, “Büyûʿ”, 50) Muhammed…

Dünyada yaşayan ölüler var

“Bu hızla ölmeye devam edersek bütün dünya mezarlık olacak.” cümlesi Emre Serbes’e aittir. Bu sözü kendi bakış açımla doğru buluyorum. İnsanlar bu hızla ölmeye devam ederlerse görünüşte ev gibi görünenler aslında birer mezarlık olacaklar. Bazı dizi ve filmler’in konu edindiği hatta Yaşayan ölüler diye isimlendirdiği durumu aslında günümüzde yaşıyoruz. O dizi ve filmlerde yaşayan ölüler…

Bir “nasihat” üzerine…

Abdülvâhid bin Zeyd’in rahmetullahi aleyh yanında “Mümin nasıl olmalı?” diye sorduklarında buyurdu ki: Allah’tan korkup benzi sararır, Kaçınır haramlardan emirlere sarılır. Düşünür mahşerdeki verecek hesâbını, Titrer hatırladıkça cehennem azâbını. İşlemiş bulunduğu günahlar sebebiyle ayıplar kendisini, uğraşır nefsi ile. Bir sözü söylemeden önce düşünür, ölçer, biçer, hayırlı değil ise, söylemekten vazgeçer. İşlediği günahlar öyle üzer ki…

İnsan, ihtiyaçları olan bir varlıktır. Evet kul, yapılması gereken her şeyi yaptıktan sonra duâ ederse Allah Teâlâ kanunlarına uyan herkese lütfettiği hazînelerini ona da verir.

Allah Teâlâ zâtı bakımından her şeye yakındır. Çünkü her şey O’nun tarafından var edilmiştir. Biz biliyoruz ki amelî hükümler(amel, insana dair bütün eylemleri/fiilleri kapsar)îmânı(inancı) kuvvetlendirmek ve nefsi ıslâh etmek için meşru kılınmıştır. Onlar bilmelidirler ki Allah Tealâ kendilerine(kullarına) pek yakındır. O’nunla(Allah) kendileri arasında duâ ve ibâdetlerini Allah’a iletecek bir aracı ve şefaatçi yoktur. Allah Teâlâ’nın…

“İnsan yalnızca farkına vardığı şeylerden sorumlu olsaydı, akılsız aptallar her türlü hatadan peşin peşin arınmış olurlardı” demiştir Milan Kundera

Ancak azizim, insan bilmekle yükümlüdür. İnsan bilgisizliğinden sorumludur. Bilgisizlik bir hatadır. Nasıl ki günümüzde insan bir suç işleyip, “ben bunun suç olduğunu ve bana nelere sebep olacağını bilmiyordum” diyemez ve buna hakkı yoksa, “Allah’ın emir ve yasaklarından haberim yoktu, bunları yapmadığım takdirde cehennem ve kabir azabı ile cezalandırılacağımı bilmiyordum” deme hakkı da öldükten sonra kendisine…